When you get older,plainer,saner ( Yaşlandığın, daha sade ve aklı başında olduğunda )
When you remember all the danger we came from ( İçinden geldiğimiz bütün tehlikeleri hatırladığında )
Burning like embers, falling, tender ( Kor gibi yanan, düşen, hassas olan )
Long before the days of no surrender ( Teslimiyetin olmadığı günlerden çok önce )
Years ago ( Yıllar önce )
And well you know ( Ve pekala biliyorsun )
Smoke them if you got them ( Ele geçirdiğinde öldür onları )
Cause it’s going down ( Çünkü güneş batıyor. )
All I ever wanted was you ( Hep istediğim sendin )
I will never get to heaven ( Cennete asla gidemeyeceğim )
Cause I don’t know how ( Çünkü nasıl gidildiğini bilmiyorum )
Let’s raise a glass or two ( Bir – iki kadeh kaldıralım )
To all the things I lost on you ( Senin üzerinden kaybettiğim her şeye )
Tell me are they lost on you ? ( Söyle bana, senin üzerinden mi kaybedildiler ? )
Just that you could cut me loose ( Benden kurtulabilirsin )
After everything I’ve lost on you ( Senin üzerinden kaybettiğim her şeyden sonra )
Is that lost on you ? ( Senin üzerinden mi kaybedildi ? )
Is that lost on you ? ( Senin üzerinden mi kaybedildi ? )
Baby is that lost on you ? ( Bebeğim, senin üzerinden mi kaybedildi ? )
Is that lost on you ? ( Senin üzerinden mi kaybedildi ? )
Wishing I could see them back in nations ( Onları halk arasında yeniden görebilmeyi umuyorum )
Understand the toil of expectations in your mind ( Zihnindeki beklentilerin güçlüğünü anlıyorum )
Hold me like you never lost your patience ( Sabrını hiç kaybetmemişsin gibi tut beni )
Tell me that you love me more than hate me all the time ( Her zaman benden nefret etmekten daha çok beni sevdiğini söyle )
And you’re still mine ( Ve sen hala benimsin )
So smoke them if you’ve got them ( Ele geçirdiğinde öldür onları )
Cause it’s going down ( Çünkü güneş batıyor )
All I ever wanted was you ( Hep istediğim sendin )
Lets’s take a drink of ever lisk ( Her zamankinden bir içki alalım )
And turn around ( Ve geri dönelim )
Let’s raise a glass or two ( Bir – iki kadeh kaldıralım )
To all the things I’ve lost on you ( Senin üzerinden kaybettiğim her şeye )
Tell me are they lost on you ? ( Söyle bana, senin üzerinden mi kaybedildiler ? )
Just that you could cut me loose ( Benden kurtulabilirsin )
After everything I’ve lost on you ( Senin üzerinden kaybettiğim her şeyden sonra )
Is that lost on you ? ( Senin üzerinden mi kaybedildi ? )
Is that lost on you ? ( Senin üzerinden mi kaybedildi ? )
Baby is that lost on you ? ( Bebeğim, senin üzerinden mi kaybedildi ? )
Is that lost on you ? ( Senin üzerinden mi kaybedildi ? )
çok güzel şarkı tebrıkler